Armut Fidanları
İklim İstekleri
Armut fidanları bir mutedil iklim ağacıdır. Armut ağacı – 25 ila – 30 C dereceye kadar dayanırsa da uzun süren şiddetli soğuklarda, özellikle nemlice olan topraklarda, ağaçlarda sürgün uçları donar. Armut çiçekleri – 2.2, ufak meyveleri –1.1 o C derecede dondan zarar görür. Yükseklik bakımından da, elmaların yetiştiği fazla yüksek yerlerde bulunmaz.
Armutlar genel olarak 7 o C nin altında 1000 – 2300 saat soğuklamaya ihtiyaç gösterirler. Bu türü bir çok çeşitlerinde en yüksek kaliteli, meyveler yazları sıcak ve kurak yerlerde olur. Armudun elmaya göre daha fazla bir ortalama sıcaklık istediği görülür. Armut yetiştiriciliği, bu yüzden Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgelerde, elmaya göre daha ekonomik olarak yetiştirilir.
Toprak İstekleri
Armut toprak bakımından fazla seçici değildir. Bununla beraber, toprak ne kadar derin, geçirgen, sıcak ve besin maddelerince zengin olursa ağaçların gelişmeleri de o kadar iyi ve verimleri o nispette yüksek olur.
Armut yetiştiriciliğinde, bol verim ve yüksek kaliteli meyveler elde edebilmek için en iyi topraklar derin, sıcak, iyi drene edilmiş tınlı topraklar olmalıdır.
Armut yetiştiriciliği için, 46 – 63 cm derinliklerdeki bir toprak profili yeterli olmakla birlikte, biraz daha az derin topraklarda alt tabakanın kök gelişimine müsaade etmesi gerekir ki böylece kökler alt kısımlardan nem sağlayabilsinler. Armut yetiştiriciliğinde bahçe kurarken en sakınılması gereken topraklar yüzlek kireçli topraklar, kuvvetli alkali topraklar veya alt toprak tabakalarına doğru yüksek oranda kireçli su bulunduran topraklardır ki böyle yerlerde ayva üzerine aşılı armutlar, demir noksanlığından büyük zarar görürler.
Armutlar, topraktaki organik madde miktarının oldukça yüksek olmasını severler. Bu bakımdan zayıf toprakları çiftlik gübresiyle takviye etmek gerekir.
Bahçe Kurulumu
Armut bahçeleri, ya aşılı fidanlarla veya kurak koşullarda çöğür yetiştirip üzerine aşı yapılarak kurulmaktadır. Armut yetiştiriciliğinde Bahçe kurulurken yaşlı iyi dallanmış fidanlardan yararlanmak en iyisidir. Çünkü, fidanlık döneminde iyi dallanmış fidanlar erken meyveye yatarlar. Armut yetiştiriciliğinde ağaçlar arasında bırakılacak aralık ve mesafeler ekolojik şartlara ve kullanılacak anaca göre değişir. Nemli bölgelerde ayva anaç olarak kullanıldığı zaman 3 – 4 m, orta boydaki ağaçlar için 4 – 6 m ve armut çöğürü üzerindekiler içinde 8 – 12 m aralık ve mesafe yeterli. Kıraçlarda ahlat anacı üzerinde bu mesafeler daha geniş tutulur.
Gübreleme
Gübrelemede esas, toprak ve yaprak analizlerinin yapılmasıdır. Buna göre de eksikler giderilmelidir. Armutlar genellikle azota karşı elmalardan daha çok tepki verirler ve meyvelerin kalitelerinde herhangi bir bozulma olmadan rahatça azot gübrelemesi yapılabilir. Ancak azot gübrelemesinde dikkate alınması gereken önemli husus ateş yanıklığıdır. Çünkü aşırı sürgün büyümesi bu hastalığın etkinliğini çok arttırır. Daimi yeşil örtü altındaki bahçelerde de azot ihtiyacı daha fazladır.
Budama
Modifiye- Lider sistemi terbiye şekli armutlar için iyi gelir. Durum elmadakinin aynısıdır. Armutlarda çok görülen ateş yanıklığı hastalığından dolayı, meydan gelecek dallardaki ölme ihtimali hesaplanarak 4 – 6 ana çatı dalının gelişmesi sağlanır. Bunun için armutlardaki satın alınan fidan 90 – 120 cm yerine 120 – 140 cm uzunlukta olursa daha iyi olur.
Armut yetiştiriciliğinde budama elmalarda olduğu gibi çok hafif olmalıdır. Mahsule yatan ağaçlara hafif bir budama tatbik edilmesi ve yaygın bir gelişmenin temini için dal ve dalcık çıkarması yapılmalıdır.
Seyreltme
Bartlett, B. Hardy, B.Bosc gibi çeşitler bazen her huzmede 3 – 5 meyve olacak şekilde meyve bağlarlar ki bunların sayısını 1 -2 ye düşürmek gerekir. Ancak seyreltmede ağaç üzerindeki ürün yükü de dikkate alınır eğer ağacın üzerindeki meyve tutumu yüksek değilse huzmelerde seyreltme yapmaya gerek yoktur.
Hasat (Derim)
Bir ağaçta derim hiç değilse üç kez tekrarlanmalıdır. Derim olgunluğunun tayininde burada da meyve kabuğunun taban rengi, meyvenin daldan ayrılma durumu meyve etinin sertliği ve tam çiçekten olgunluğa kadar geçen süre dikkate alınır
Seçme ve Boylama
İhracat standartlarına göre armutlar Ekstra, Birinci sınıf ve İkinci sınıf olmak üzere üç kalite sınıfına ayrılır. Meyvelerin her üç kalite sınıfında da minimum şartlara sahip olmaları gerekir. Buna göre meyveler tam ve sağlam olmalı, üzerlerinde gözle görülen ilaç artığı bulunmamalı, üzerleri yaş olmamalı ve yabancı tat ve koku olmamalıdır. Bu sınıflarla ilgili toleranslar TSE’ nin ilgili standardında verilmiştir.
Açık Köklü Fidan Bakımı ve Sulama Uygulamaları
Sulama bodur-yarı bodur fidan dikiminde can suyu ile başlamalı , ve ağacın tüm yaşamı boyunca bahar mevsiminden başlayıp sonbahar mevsimine kadar devam etmelidir. Fidan dikiminde 20-25 lt can suyu yağmur yağsa bile mutlaka verilmelidir.
Sulama, gübreleme gibi diğer tarımsal uygulamaların etkinliğini artıran ve günümüz iklim koşullarında zorunlu olan bir uygulamadır. Yapılan sulama uygulaması kadar bir sulamada verilmesi gerekli olan su miktarı ve sulama zamanının iyi belirlenmemesi durumunda sulamadan beklenen faydanın elde edilmesi mümkün değildir. Meyve yetiştiriciliğinde kontrollü su uygulanması meyve verim ve kalitesine büyük ölçüde etki eder. Sulama yapılırken suyun ağacın kök boğazında birikmemesine özen gösterilmelidir. Bu şekildeki su birikimleri mantari ve çürükçül etmenlerin faaliyetlerini hızlandırır ve bitkiler hasta olabilir.
Kontrollü su uygulamaları geliştirilen modern sulama yöntemleri ile mümkündür. Bu yöntemlerin başında damla ve mini yağmurlama sulama yöntemleri gelmektedir. Damla sulama yönteminde her ağaç sırasına yerleştirilen ve lateral adı verilen, üzerinde damlatıcıların yer aldığı borularla sulama yapılmaktadır. Mini yağmurlama sulama yönteminde de damla sulama yöntemine benzer biçimde ağaç sırasına yerleştirilen lateral borular üzerine konulan her ağaç için bir yada iki ağaç için bir adet mini yağmurlama başlığı ile sulama yapılabilmektedir.
Bodur-Yarı bodur meyve yetiştiriciliğinde değinilen yöntemlerden her ikisi de kullanılabilir. Ancak yöntem seçiminde bitkinin sıra üzerindeki aralığı, su kaynağının debisi, içindeki çözünmüş ya da askıdaki maddelerin miktarı ve toprağın bünyesi(hafif toprak, ağır toprak) etkilidir. Unutulmaması gereken en önemli koşul ağacın gölgelediği alanın yani kök bölgesinin tamamına yakının ıslatılmasıdır. Ayrıca yapılan araştırmalara göre özellikle çiçek döneminde sulama yapılmaması ve meyve bağlamanın ardından bitkide hiç su stresi yaratılmaması önerilmektedir. Meyve bağlamanın ardından oluşacak su stresi sonucunda meyve kalitesi büyük ölçüde azalır. Ancak meyvede istenen tat ve aromanın korunması amacıyla hasada yakın zamanda sulamalara hava koşulları ve toprağın yapısına bağlı olarak ara verilebilir.
Hasat tarihi Eylül’ün ilk haftasıdır. Tozlayıcısı Ercolini’dir.